Mide Yanması (Asit Reflü), vücuttaki kimyasalların basit bir dengesizliği ile oluşur. Bu, asitler yalnızca midede olması gerektiğinde yemek borusuna saldırdığında olur.
Mide yanması, Asit Reflü veya asit hazımsızlığı sadece yetişkinleri etkilemez. Aynı zamanda bebekleri ve çocukları da etkiler. Bu nedenle herkesin semptomlarından ve nasıl önlenebileceğinden haberdar olmasını zorunlu kılar.
Mide yanması veya Asit Reflü, temelde çikolata, turunçgiller, baharatlı yiyecekler, kızarmış ve yağlı yiyecekler gibi çeşitli yiyeceklerin aynı anda veya yakın zamanlarda tüketilmesi sonucunda ortaya çıkar. Bu, yemeğin ve aşırı yemenin zamanlaması ve mevsimi ile birleşerek sorunun ağırlaşmasına neden olur. Bu sebeple, Asit Reflüye yakalanmamak için yediklerimize dikkat etmeliyiz. Örneğin: Akşam yemeğinde Portakal vb. gibi çok fazla meyve ve yiyecek tüketmek asit açısından fazla olacağından Asit reflüsüne sebep olur.
Öte yandan, araştırmalar, belirli yiyeceklerin kombinasyonunun Asit Reflüsüne yol açabileceğini gösteriyor. Bu nedenle birinin yeme alışkanlıklarını dikkatlice gözlemlemesi hayati önem taşıyor.
Bununla birlikte, Asit Reflü sorunu olan herhangi bir kişinin midesine uygun bir diyete ihtiyacı vardır. Bu nedenle ne tür yiyecekler alması ve hangisinden kaçınılması gerektiği konusunda bilinç ve disiplin sürdürülmelidir. Mide ekşimesi olan kişiler, akşam yemeğinde hafif yememeleri ve uyumadan önce atıştırmalıklar tüketmelidir.
Aynı şekilde, öğünleri de kompleks karbonhidratlar açısından zengin olmalıdır. Buna hamur işleri yani (beyaz ekmek değil), pilav ve makarna dahildir; Karmaşık Karbonhidratlar, midede bulunan aşırı asidi sabitler, böylece ona kolaylık hissi verir. Tükettiğimiz karbonhidratların parçalanması ve düzgün bir şekilde sindirilmesi uzun zaman almaktadır. Bu yüzden öğününüzü erken yemeniz gerekmektedir.
Aslında işin sırrı yiyeceğin çiğnenmesinde ve öğütülmesinde yatıyor. Yediklerimizi iyi çiğnemeli ve sindirim sürecini rahatlatmamız gerekmektedir. Yiyecekler yavaş yemeli ve yutulmamalıdır.
Mide ekşimesini önlemek için alışkanlıklar edinmeliyiz. Örneğin: Yemekten 15 dakika sonra su içmek, öğünün daha hızlı sindirilmesine yardımcı olur.
Öğün aralarında su tüketmek, dil ve ağızdaki sindirim sorunlarını çözer. Bu yüzden yediklerimizi düzgün sindiremeden midemize doğru yol alır. bu yüzden öğünümüzü tüketirken bir bardak ayran içmeye özen göstermeliyiz. Bu, belirli antiasitleri içerdiğinden ve mide üzerinde serinletici bir etkiye sahip olduğundan, sindirim sürecinin daha hızlı olmasına yardımcı olur.
yemeğimize dikkat etsek bile yemek yedikten 45 dakika içinde yatmamalı ve düz bir pozisyonda oturmamalıyız. Yemekten hemen sonra yatmak sindirim sürecini bozar. Bu alışkanlık ayrıca bir süre göbek yağını da ekleyerek ülser gibi mideyle ilgili diğer rahatsızlıklara yol açar.
Diyetteki yüksek yağlı yiyecekler, özellikle akşam yemeğinde, midede daha uzun süre kalma eğilimindedir ve mideyi sindirim için daha fazla asit üretmeye zorlayarak mide ekşimesine ve diğer mide ile ilgili rahatsızlıklara yol açar. Aşırı yemek veya büyük öğünler yemek de midenin fazla mesai yaparak onları sindirmek için daha fazla asit üretmesine neden olur.
Vejetaryen değilseniz, diyetinizde fasulye ve mercimek gibi daha fazla bitki proteini tüketiyorsanız, gün içinde tükettiğiniz hayvansal proteinin yerini alarak sindirim sistemi üzerindeki baskıyı azaltır.
Tek seferde büyük bir öğün yerine günde birkaç küçük öğün yemek sindirim süreci üzerindeki baskıyı azaltır. Örneğin, 3-4 saat aralıklarla günde beş ila altı küçük öğün, tek seferde üç büyük öğün yemek yerine vücut için çok daha iyi çalışır. Prosedür, mide üzerindeki baskıyı hafifletmek için yemeği sınırlı miktarlara ayırmaktır.
Mide Yanması (Reflü) İlaç ile Tedavisi
Yemeğimizi yedikten sonra vücudumuzun normal sindirim sürecinde kas hareketleri yardımı ile midemizden bağırsaklara doğru harekete geçer. Ancak bazı insanlar için mide içeriği mideden yemek borusuna geri döner. Bu duruma asit reflü denmektedir.
Bu hastalığın yaygın olanları; mide ekşimesi, yutma güçlüğü, yetersizlik, göğüs ağrıları, diş erozyonu, ses kısıklığı, astım, hazımsızlık ve kusma gibi belirtilerdir.
Mide yanması veya reflüyü fark ettikten sonra beklemeden doktora başvurmamız gerekmektedir. Çünkü tedavi olmazsak bu durum bir kaç ay sürebilir. Ancak ilaçlı tedavi ile zamanı kısaltabiliriz.
Antiasitler: Bu ilaçlar sindirim sistemindeki asitleri nötralize etmek için kullanılır. Öncelikle ara sıra hazımsızlık ve mide ekşimesi gibi hafif semptomların giderilmesi için alınır. Ayrıca mukoza ve bikarbonat salgılanmasını artırarak midemizin savunma mekanizmalarını kışkırtmak için hareket ederler. Mide yanmasına iyi gelecek ilaçlar, tıbbi reçete olmadan satın alınabilir. Dahası, bu ilaçlar, mide ekşimesi veya hafif semptomların neden olduğu ağrıyı azaltmak için önerilen ilaçlardandır. Antiasitlerin üç temel bileşeni magnezyum, kalsiyum ve alüminyumdur.
Histamin blokerleri gibi asit baskılayıcılar: Bu ilaç halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Mide yanmasına sebep olan mide asitlerinin üretimini engeller. Histamin, vücutta midede asitlerin üretimini ve salgılanmasını destekleyen bir kimyasaldır.
Proton Pompa İnhibitörleri: Mide duvarında bulunan ve mideye asit üreten ve salgılayan hücrelerle reaksiyona girerek mide asitlerinin üretimini azaltma görevi görür. Proton pompa inhibitörlerinin kullanımı, nadir de olsa ishal, baş ağrısı, kaşıntı ve mide bulantısı gibi bazı yan etkilere neden olur. Ayrıca, bu ilaçlar kapsamlı bir inceleme ve testler yapıldıktan sonra kalifiye bir profesyonel tarafından reçete edilmelidir. Ayrıca bebekte komplikasyonlara neden olabileceği için hamile ve emziren anneler tarafından bunlardan kaçınılmalıdır.
Anti-spazm ilaçları: Asit ve hatta asit olmayan reflüyü önlemek için kullanılır. Asit reflü için kullanılan çoğu ilacın aksine, asit olmayan reflüleri azaltabilir. Ve yemek borusunu mideden ayıran ve mide içeriğinin geri kalmasını önleyen bir kas olan alt yemek borusu sfinkterindeki basıncı artırabilir. Ancak bu ilaçlar, vücudun diğer organlarında uzun vadeli geri dönüşü olmayan hasara neden olabileceği için yine reçeteyle tüketilmelidir.
Tedavi, ilaç kullanmaktır. Ne yediğinizi izleyerek günlük yaşam tarzınızda küçük bir değişiklik yapmalıyız. Bu durum, Mide ekşimesini hafifletmede uzun bir yol kat eder.