Sermaye, bağlamına bağlı olarak biraz değişen kaygan kavramlardan biridir. Muhtemelen daha karışık ki bütün bu anlamların birbiriyle yakından ilgisi yoktur. Buna rağmen, her bağlamda sermayenin önemi benzersizdir.
Sermayenin Genel Anlamı
Günlük konuşmada, sermayenin genel anlamı bir şeyi ifade etmek için özgürce kullanılır. Kaba bir eşdeğeri “parasal zenginlik” olabilir. Bu durum, finans muhasebe ve ekonomideki anlamlarından farklıdır. Bu, gayri resmi söylemde daha kesin bir dil kullanımı çağrısı değildir. Bu durumlarda, “sermayenin” anlamının kabaca anlaşılması yeterlidir. Bununla birlikte, belirli alanlarda, sözcüğün anlamı hem daha sınırlı ve daha kesin hale gelir.
Finans’ta Sermaye
Finans, sermaye, mali amaçla kullanılan zenginlik demektir. “Başlangıç sermayesi” kavramı ifade eden iyi bilinen bir ifadedir. Bir işe başlayacaksanız, neredeyse her zaman paraya ihtiyacınız olacak; bu para başlangıç sermayenizdir.
Sermayenin katkısı, sermayenin finans anlamını açıklığa kavuşturan başka bir deyimdir. Sermaye katkınız, bir işletmeyi desteklemek için masaya getirdiğiniz para ve ilgili varlıklardır.
Sermayenin anlamını açıklığa kavuşmanın bir başka yolu, finansal amaçla kullanılmayan parayı düşünmektir.
Bir yelkenli bot satın alırsanız, profesyonel bir denizci değilseniz harcanan para sermaye değildir. Aslında, bu parayı finansal amaçlarla bir kenara koyan bir rezervten çekebilirsiniz. Bu durumda, sermayenizi harcıyor olmanıza rağmen, bir kez yelkenli için harcanırsa, artık maddi amaçlar için kullanılmadığı için sermaye değildir.
Muhasebede Sermayeler
“Sermaye” kelimesi muhasebede, iş amaçlı kullanılan parasal ve diğer varlıkları dahil etmek için kullanılır. Örneğin bir işadamı bir inşaat şirketinin ortaklarına katılabilir. Onun sermayeye katkısı para ya da para ve ekipman karışımı ya da tek başına ekipman olabilir. Her durumda, şirketin sermayesine katkı sağlar.
Bu şekilde, katkının atanmış değeri işteki o kişinin öz sermayesi olur ve şirket bilançosunda bir sermaye katkısı olarak görünür. Bu finanstaki sermayenin anlamından tamamen farklı değildir; Bununla birlikte, 21. yüzyılda, mali çevrelerde kullanıldığı şekliyle sermaye genellikle finansal amaçlar için kullanılan parasal zenginliği ifade eder.
Ekonomide Sermayeler
Klasik ekonomik teori tüm pratik amaçlar için Adam Smith (1723-1790), özellikle Smith’in Ulusların Zenginliği yazılarıyla başlar. Sermayenin görüşleri özeldir. Sermaye, çıktı büyümesini tanımlayan servetin üç bileşeninden biridir. Diğer iki emek ve arazidir. Bu durum ekonomide sermayeyi bizlere açıklamaya başlar.
Bu anlamda, klasik iktisatta sermayenin tanımı, iş amaçlı kullanılan arazinin ekipman ve tesisler ile, yani başka bir sermaye şekli olarak aynı kategoride değerlendirileceği çağdaş finans ve muhasebe tanımına kısmen çelişki gösterebilir.
Smith, sermayenin anlamı ve kullanımı hakkındaki anlayışını aşağıdaki denklem ile ifade etti:
Y = f (L, K, N)
Burada Y, L (emek), K (sermaye) ve N (bazen “T” olarak tanımlanan ancak sürekli olarak arazi anlamına gelen) sonucunda ortaya çıkan ekonomik çıktıdır.
İlerleyen ekonomistler, araziyi sermaye olmaktan ayrı olarak ele alan bu ekonomik çıktı tanımıyla uğraşıyorlardı, ancak çağdaş ekonomi teorisinde bile geçerli bir görüş olmaya devam ediyor. Örneğin, Ricardo, ikisi arasında önemli bir fark olduğunu belirtti: sermayeler sınırsız genişlemeye tabii iken arsa arzı sabit ve sınırlıdır.
Sermayeler İle İlgili Diğer Şartlar:
- Sermayenin tüketimi
- Sermayenin derinleşmesi
- Sermayenin yoğunluğu
- Sermayenin oranı
- Sermayenin yapısı
- Sermayenin arttırma
- Beşeri sermayeler
- Sosyal sermayeler