Ticaret Hukukunu Düzenlemede Sistemler üç farklı sistem bulunmaktadır. Bunlar, ticaret hukukunu tacirler hukuku olarak kabul eden sübjektif sistem; ticaret hukukunu ticari muameleler hukuku olarak kabul eden objektif sistem ve ticaret hukukunu ticari işletmelere uygulanan hukuk olarak kabul eden ticari işletme sistemidir.
Ticaret Hukukunu Düzenlemede Sistemler temel farklılığı ticaret hukukunu düzenleyen kuralların merkez kavramı olarak “tacir”, “ticari muamele” ve “ticari işletme” kabul etmeleridir. Bazı ülkelerde ise ticaret hukukunun farklı alanları düzenlenirken bu kavramların hepsinden yararlanılmış olduğundan dördüncü sistem olarak “karma sistem” den de söz edilmektedir.
Sübjektif Sistem
Orta çağda uygulanmakta olan Roma-Germen hukuk sistemi ticari hayatın ihtiyaçlarım tam olarak karşılamadığından, tacirler loncalar halinde örgütlenmiş ve ticari hayatta disiplin sağlamak ve çıkan uyuşmazlıkları çözümlemek amacıyla özel kurallar benimsemişlerdir.
Önceleri yalnızca belirli loncalara dahil olan tacirler arasında geçerli olan bu kurallar zamanla yaygınlaşmış ve modern ticaret hukukunun temelini oluşturmuştur. Bazı devletler ticaret hukuku düzenlemelerini yaparken, tacirler arasında uygulanan bu örf ve adetleri derlemiş ve yazılı kurallar haline getirmişlerdir.
Sübjektif sistemde temel kavram “tacir” dir. Bu sistem de ticaret hukuku esasen bir sınıf olarak “tacirler hukuku” olarak görülmektedir. Tacir kavramı esaslı şekilde belirlendikten sonra, tacirin yaptığı işlerin ticari iş olduğu, tacirin işletmesinin ticari işletme sayılacağı, tacirle ilgili davaların ticari dava sayılacağı kabul edilmektedir.
1897 Yılında kabul edilen ve halen yürürlükte bulunan Alman Ticaret Kanunu’nda, temel kavram olarak “tacir” esas alınmış ve ticaret hukuku tacirlere uygulanan hukuk olarak ele alındığından sübjektif sistem benimsenmiştir.
Objektif Sistem
1789 Fransız ihtilaliyle Fransa’da her türlü sınıf ve ayrıcalığın kaldırılması sonucunda, ticaret hukukunu tacirler sınıfının hukuku olarak kabul eden görüş terkedilmiştir. Objektif sistemde ticaret hukuku düzenlenirken “tacir” kavramı temel kavram olmaktan çıkarılmakta, yerine “ticari muamele” kavramı konulmaktadır. Önce ticari muamelenin ne olduğu belirlenmekte; sonra bu kavramdan hareketle diğer ticari kurumlar düzenlenmektedir.
Mesela, ticari muameleleri belirli şartlar altında yapanlar tacir sayılmakta, ticari hükümlerin ticari muamelelere uygulanacağı kabul edilmekte, ticari muamele ile ilgili davalar ticari dava sayılmaktadır. Böylece ticaret hukukunun kapsamı ve uygulama alanı belirlenirken tarafları kim olursa olsun, ticari işlemler esas alınmaktadır.
Bu sistemde ticaret hukuku tacir sıfatı taşısın veya taşımasın “ticari muamele” leri yapan herkese uygulanacaktır. 1807 Tarihli Fransız Ticaret Kanunu ve 1850 tarihli Kanunname-i Ticaret objektif sistemi kabul etmiştir.
Ticari İşletme Sistemi
İktisadi hayatın gelişmesiyle ticaret hukukunun, artık “tacir” ve “ticari muamele” kavramlarım aştığı kabul edilmekte ve bütün ticari faaliyetlerin çeşitli unsurlardan oluşan, belirli bir hacim ve organizasyonu ifade eden “ticari işletme” etrafında döndüğü kabul edilmektedir. XX. Yüzyılda ortaya çıkması sebebiyle modern sistem de denilen bu sistemde merkez kavram “ticari işletmendir.
Tacir, ticari muamele ve ticari hüküm gibi kavramlar, önceden ayrıntılı olarak belirlenen ticari işletme kavramından hareketle belirlenmektedir. Mesela ticari işletmeyi işleten kimseye tacir, ticari işletmeyle ilgili işlere ticari iş, ticari işletmeyle ilgili hükümlere ticari hüküm denilmektedir. Ticaret hukukunu da düzenleyen 1942 tarihli İtalyan Medeni Kanunu ve halen yürürlükte bulunan TTK esas olarak ticari işletme sistemini kabul etmiştir.
Karma Sistem
Karma sistem, ticaret hukukunun kapsamım ve uygulama alanım belirlerken yukarıda sayılan sistemlerin birden fazlasından yararlanan sistemdir. 1926 Tarihli Eski Ticaret Kanunu’muz (ETK) karma sistemi kabul etmiştir.